Bakım, özellikle 7/24 tesis ekipmanı çalışma süresinin standart görüldüğü üretim alanlarında olmak üzere büyümekte olan işletmelerde hayati önem taşır. Tüm köklü kurumların bildiği gibi, üretim hatlarının ve sistemlerinin en iyi şekilde çalışmasını sağlamak, kalifiye bir bakım ekibinden daha fazlasını gerektirir. Bu sürece; dikkatli planlama, sıkı programlama, sürekli tetikte olma, aşınmamış parçaları değiştirme isteği ve planlanmamış olaylara hızlı bir şekilde yanıt verebilme de dahildir. En azından eskiden böyleydi.
Sürecin durumu
Sorun giderme ve söndürme yöntemlerini eski moda iyi tahminlerle bir araya getiren, geleneksel fabrikaların mirası olan önleyici bakımın mevcut durumu budur. Ekipman ve hatlarda planlı bakım ve planlı duruş süreleri, üretimin devam etmesini sağlayan komponentlerin ortalama kullanım ömrüne dayanmaktadır. Bazıları, “sadece işi garantiye almak için” kullanım ömrü sona ermeden önce parçaları değiştirmeyi tercih eder. Bu durum, maliyeti fazlasıyla artırmanın yanı sıra hem finansal açıdan hem de iş yerinde gerginliğe sebep olabilir. Sonuçta, bakım ekibinin üzerinde her zaman meydana gelebilecek bir sonraki hatayı tahmin etme baskısı vardır ve işler ters gittiğinde suç atılan ilk kişi onlar olur. Peki alternatif nedir?
John van Hooijdonk, OMRON Europe FMCG Sektörel Pazarlama Müdürü
E-ticarette çok büyük bir artış yaşanıyor. Covid pandemisi ve bu sürecin karantina veya mağaza kapatma gibi etkileri, bu artışın tek nedeni değil. 2020’de, web satışları dünya çapında yüzde 24’ten fazla artarak yaklaşık 4,3 trilyon ABD doları tutarına ulaştı. Bu rakamlar, online perakendecileri memnun ederken bir yandan da paketleme, taşeron aracılığıyla paketleme, depolama ve lojistik gibi faaliyetleri yürüten hizmet sağlayıcılar için giderek artan zorlukları beraberinde getiriyor.
E-mobiliteden otonom sürüşe, beceri eksikliklerinden dijitalleşmeye kadar otomotiv sektörü, küreselleşen platformlara ve standartlaştırılmış araç mimarilerine geçişin simgelediği büyük bir evrim geçirmektedir. Bir yandan üretim giderek daha verimli hale gelirken, diğer yandan da arızalı tek bir parça bile daha önce hiç olmadığı kadar geniş kapsamlı etkilere sahip olabilmektedir. Yüksek maliyetli geri çağırma süreçleriyle karşı karşıya kalan otomotiv üreticileri, giderek daha karmaşık olan gereksinimler ve daha katı teknik özelliklerle uğraşmak zorunda kalmaktadır. Araç başına 20.000 parçaya kadar etiketleme gerektirecekse izlenebilirlik girişimi bu çabaya değer mi? Evet, ama tüm verileri anlamlı hale getirmek için güçlü yazılımla birlikte güçlü okuma ve doğrulama teknolojileri gerekir.
İklimlendirme (Heating, Ventilating & Air Conditioning) sistemlerinin otomasyonu, Türkiye’de bina otomasyonu deyince akla gelen ilk kalemdir. Özellikle Klima Santralleri (Air Handling Unit) ile merkezi ısıtma ve soğutma sistemlerinin düzgün, efektif ve verimli çalışması için otomatik çalışma özelliği bir zorunluluk haline gelmiştir. Farklı cihazların (pompa, vana, fan, damper gibi) senaryo kapsamında sıralı ve otomatik çalışabilmesi için akıllı kontrol şarttır. Otomasyon kapsamında havalandırma ile ısıtma-soğutma cihazlarının kontrolü sağlanırken, yangın ve kullanım suyu tesisatları ile pis su cihazlarının da izleme işleri yapılmaktadır. İklimlendirme kontrolü konfor ve tasarruf amaçlı olduğu kadar, temiz oda, laboratuvar, ilaç, gıda ve lojistik sanayi gibi alanlarda hem üretim hem de depolama kalitesi açısından bir zorunluluk halini almıştır.